Yaşamanın ve yaşatmanın şairiydi... Şair Süreyya Berfe yaşamını yitirdi!

Yaşamanın ve yaşatmanın şairiydi... Şair Süreyya Berfe yaşamını yitirdi!
Paylaş
  • Linkedin
  • Pinterest
  • Whatsapp
  • Telegram
  • Reddit
A- A+ Paylaş

81 yaşında yaşamını yitiren Şair Süreyya Berfe hakkında Adnan Özyalçıner “Yaşamanın ve yaşatmanın şairiydi” dedi. Haydar Ergülen ise Berfe’nin özgünlüğünü anlattı.

İkinci Yeni şiirinin son temsilcilerinden Şair Süreyya Berfe yaşamını yitirdi. Berfe'nin vefatını sosyal medyada edebiyat dünyasından arkadaşları duyurdu. Berfe'nin son yıllarını Urla'da bir bakımevinde geçirdiği, son zamanlarda çeşitli sağlık sorunları olduğu belirtildi. 

Edebiyatçı dostları Adnan Özyalçıner ve Haydar Ergülen; üzüntülerini paylaşarak Berfe’nin önemine dair gazetemiz Evrensel'e konuştu. Özyalçıner, “Dostum, arkadaşım Süreyya Berfe’yi yitirmenin derin üzüntüsü içindeyim. Atılımcı bir kuşağın şairiydi Süreyya. Yaşamın, aynı zamanda yaşamanın şairiydi. Yaşatılanlara karşı özgürce yaşamanın ve yaşatmanın şairi…” sözleriyle bu kaybın üzüntüsünü paylaştı.

"TOPLUMCU ŞİİRİNDE TÜM YERYÜZÜ VARDI"

Berfe’nin büyük bir şair olduğunu ama büyük bir şair gibi davranmadığını, tam tersine her zaman yeni ve genç bir şair gibi davrandığını belirten Ergülen, “Onun için çok yazı yazdım. Hep tabiatın ve yeryüzünün yoldaşı olarak gördük Süreyya Berfe’yi. Toplumcu şiiri yeryüzü şiiriyle birleştirdi” dedi.

Ergülen, Berfe’nin şiir anlayışı için, “Toplumcu şiirinde sadece ezilenler ve yoksullar değil aynı zamanda bütün yeryüzünün yoksulları, ezilenleri, renkleri, hayvanları, börtü böceği ve doğası olmak üzere her şey dahildi” ifadelerini kullandı.

Berfe’nin şiir dünyasına kattıkları açısından Ergülen sözlerini, “O nedenle de belki toplumcu şiirin yeniden yorumlanmasının, genişlemesinin ve derinleşmesinin Türkiye’deki en öncü, en özgün, en ileri, en genç bilge örneği oldu. O kadar tevazu içinde bir şairdi ki, ‘şiir’ demedi, ‘şiir çalışmaları’ dedi çok uzun yıllarca. Çok yakınımdı, çok özleyeceğim. Şiirimizin başı sağ olsun” şeklinde sonlandırdı.

PEN TÜRKİYE: HEP YENİDEN ŞİİR OLDU

Berfe’nin ardından PEN Yazarlar Derneği yaptığı açıklamada, “Uzatmak istemezdi, uzun şiirden en kısasına geldi, şairlerin yanından tabiatın kırlarına çekildi. Kimi sözcükleri de yanına aldı, onlarla yeniden aşık, yeniden genç, yeniden bilge ve hep yeniden şiir oldu. Büyük şairdi” ifadelerini kullandı.

SÜREYYA BERFE'NİN ESERLERİ HANGİ ÜNLÜ TARİHÇİ İLE AYNI KÜTÜPHANEDE

Berfe, ölümünden kısa bir süre önce kitaplarını ve özel eşyalarını İzmir Tarihi Havagazı Fabrikası Gençlik Yerleşkesi’nde bulunan Araştırma Kütüphanesi’ne bağışladı. Açılışını İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in yaptığı kütüphanede Berfe’nin yanı sıra Türkiye'nin önemli tarihçilerinden Orhan Koloğlu’nun da hayattayken bağıştladığı kitaplar yer aldı. Kütüphanede bulunan 4 bin 500 kitabın 3 bini Süreyya Berfe ve Berfe’nin kurucusu olduğu İlkdördün Kültür ve Sanat Vakfı tarafından, bin 500’ü ise Orhan Koloğlu henüz hayattayken kendisi tarafından büyükşehir belediyesine bağışlandı. Ayrıca Berfe tarafından bağışlanan 115 dergi de araştırmacıların hizmetine sunuldu.

SÜREYYA BERFE KİMDİR

Hikmet Süreyya Kanıpak adıyla 1943’te İstanbul’da doğan Süreyya Berfe, 2 yıl İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde, 4 yıl ise İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümünde okudu. Yedek subay öğretmen olarak yaptığı askerliğinin ardından, Arkın Yayınevinde çalışmaya başladı.

İlk şiiri 1961’de Zeren dergisinde yayımlandı. 1965’e kadar Süreyya Kanıpak imzasıyla Düzlem, Zeren, Yelken, Türk Dili, Soyut gibi dergilerde şiirlerini, daha sonraları Papirüs, Oluşum, Soyut, Ant, Yeni A, Birikim, Milliyet Sanat, kitap-lık gibi birçok dergilerde; Yeni Gazete ve Ulus gazetelerinde şiir ve yazılarını yayımlattı. 1966’da Kasaba adlı şiiriyle Türkiye Milli Talebe Federasyonu Kültür Yarışması birincilik ödülünü alması sayesinde tanındı.

Şair 1965’e kadar gerçek adı olan Süreyya Kanıpak’ı kullandı. Daha sonra soyadını değiştirmeye karar verdi ve Cemal Süreya’nın önerisiyle Berfe kelimesini aldı. Önceleri İkinci Yeni akımı içinde yer aldıysa da sonradan halk şiirinin yolundan giden başka arayışlara yöneldi. İlk şiir kitabı olan Gün Ola, bu arayışın ürünüdür. Süreyya Berfe, 1960 kuşağı şairleri arasında sayıldı. Hepsi O Kadar adlı şiiri, Ece Ülker tarafından bestelendi. 1972’de Ali Özgentürk ile birlikte Asyalı dergisini çıkardı. Şairin şiirleri şimdiye kadar 18 dile çevrildi.

Kitapları:

Gün Ola… (1969, FKF)
Savrulan (1971, Yücel Yayınları)
Hayat ile Şiir (1980, Hür Yayın)
Ufkun Dışında (1985, de Yayınevi)
Şiir Çalışmaları (1992, Can Yayınları)
Ruhumun (1998, Yapı Kredi Yayınları)
Kalfa (1999) Yapı Kredi Yayınları 1. Baskı: Mayıs 1999
Seçme Şiirler (2001, Adam Yayınları)
Nâbiga (2001, Adam Yayınları)
Seni Seviyorum (2002, Adam Yayınları)
Foklar Söyledi Ben Yazdım (2005) Yapı Kredi Yayınları
Çıkrık (2008,Yapı Kredi Yayınları)
Kalfa - Toplu Şiirler (1965-2005) Yapı Kredi Yayınları 2. Baskı: Şubat 2009
Yavaş Yavaş Bilemiyorum (2022, YKY)
Çocuk kitapları:

İlkokullar İçin Matematik (1976, Milliyet Yayınları)
Çocukça (2006, Tudem Yayınları)
Eksik Alfabe (2006, Tudem Yayınları)

Ödülleri:

TMTF Kültür Yarışması Şiir Dalı Birincilik Ödülü (1966)
Cemal Süreya Şiir Ödülü (1992)
Behçet Necatigil Şiir Ödülü (2002)
Orhon Murat Arıburnu Şiir Ödülü (2002)
Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü (2009)
Melih Cevdet Anday Şiir Ödülü (2011)
PEN Türkiye Şiir Ödülü (2019)
Attilâ İlhan Edebiyat Ödülleri, Şiir Ödülü (2023)
2023 - Yunus Nadi Ödülleri - Şiir Ödülü (Yavaş Yavaş Bilemiyorum kitabı ile)

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.